Pages

14 Ekim 2010 Perşembe

Dosya K.-Imre Kertész, 2002 Nobel edebiyat ödülü....

Auschwitz’ten Nobel ödülüne,
20. yüzyılı derinlemesine kat eden bir yaşamın öyküsü... 

2002 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Imre Kertész’in, dostu ve editörü Zoltán Hafner’le yaptığı konuşmalardan oluşuyor Dosya K. Yazarın otobiyografisi niteliğindeki eserde, Macar edebiyatının bu büyük isminin acılı çocukluk yıllarına, gazetecilik ve yazarlık yaşamına,ve bütün bir yüzyılın öyküsüne tanık oluyoruz.

Macar edebiyatının en etkileyici isimlerinden Imre Kertész, “delik deşik bir keseden düşen metelikler”e benzettiği yaşam yıllarını ve onları toplamak için verdiği uğraşı Dosya K.’da anlatıyor. Yazarın 2002 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmasının ardından hazırladığı eser, farklı kurgusu ve yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Imre Kertész’in, dostu ve editörü Zoltán Hafner’le yaptığı konuşmalardan oluşan Dosya K. aslında daha açık bir ifadeyle, yazarın otobiyografisi niteliğini taşıyor.

Çocukluğu ve gençliğiyle ilgili anekdotlar, yazarlığa olan yaklaşımı, kendi kitaplarından alıntılar ve başka yazarlara göndermeler, kapsamlı bir derleme halinde bir araya geliyor kitapta. Imre Kertész’in özgün edebiyatına damga vuran Yahudi kimliği yüzünden çektiği acılar ve toplama kampı deneyimleri Dosya K.’da önemli bir yer tutuyor. Savaş sonrası Avrupa edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Kertész’in, “içimden gelen dürtüyle değil de bir dış etkenle yazdığım bir tür özyaşamöyküsü” olarak tanımladığı Dosya K., yazarın bu şekilde yazdığı tek kitap olma özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Soru-cevap tarzında olmaktan çok, iki dost arasındaki bir sohbet havasında ilerleyen Dosya K. Hem büyük bir edebiyat adamının iç dünyasına ulaştırıyor okuru, hem de 20. yüzyılın en kritik dönemlerine ışık tutuyor.



IMRE KERTÉSZ

1929 yılında Budapeşte’de doğdu. Çok genç yaşta Auschwitz ve Buchenwald kamplarında kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuştu. Kertész, 1953’te, serbest yazar olarak çalışmaya başladı. Kadersizlik üzerinde on yıl süren çalışması boyunca gereken geçimini tiyatro oyunları ve müzikaller yazarak sağladı. Macaristan Devlet Yayınları kitabı basmayı reddetti ve roman 1975’te küçük bir yayınevi tarafından az sayıda basıldığında eleştirmenlerin dikkatinden uzak tutuldu. Kertész çeşitli türlerde ürünler vermesinin yanı sıra Freud, Nietzsche, Canetti, Hofmannsthal ve Wittgenstein’ı kendi diline kazandırdı. Toplu eserleri için 1995’te Brandenburg Ödülü’nü, çevirileri için 1996’da Darmstadt Akademisi tarafından verilen Gundolf Ödülü’nü, 2002 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. 2004 yılında Goethe Madalyası’yla onurlandırılan, 2005’te ise Berlin Özgür Üniversite tarafından fahri doktor unvanına değer görülen Kertész, serbest yazar ve çevirmen olarak yaşamını Budapeşte’de sürdürüyor.

2 yorum:

Stil Direktoru dedi ki...

Günler 48 saat olsa sadece okusak, müze gezsek, film izlesek bu hayal olarak kalmasa keşke..

Didem... dedi ki...

keşke...:) Ama o zamanda sıkılırız devamlı yapınca, değeri kalmazki...

Yorum Gönder

Ad/URL seçip, adınızı ve facebook, twitter, blog ya da site adresini url kısmına yazıp, yorumunuzu gönderebilirsiniz. Ya da anonimi seçip,isim belirtmeden de düşüncenizi belirtebilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...